Dolgu Eritme İşlemleri Neden Arttı?

Son zamanlarda dolgular neden eritiliyor?

Son günlerde, sosyal medyada dolgu eritme ve bunu paylaşmak popüler hale geldi. Bunun ardından, bazı kişiler yüz germe operasyonlarını tercih ediyor, kimileri ise “Artık bu kadar şiş görünmek istemiyorum” diyor. Bence, doğallıktan uzaklaşarak yüzüne çok sayıda dolgu yaptıranlar bu dolguları eritebilir. Enjekte edilen dolguların en büyük avantajı, istenildiğinde yok edilebilmeleridir.

Bildiğiniz gibi çeşitli dolgu malzemeleri vardır. Bunlardan bazıları kemik üstüne yapılan kalsiyum içerikli daha sert kıvamlı kalsiyum hidroksiapatit içeriklidir. Bu içerik sulandırılarak ciltteki kollajen üretimini uyarması için tüm dermise de uygulanabilmektedir. 20-25 yıl önce gündemde olan dolgu amaçlı bir form, yan etkileri nedeniyle kaldırılmıştır. Ancak ürün geliştirildikten sonra tekrar gündeme gelmiştir. PLLA poli L laktik asit olarak bilinmektedir ve yine cilt gençleştirme amacıyla özellikle akne izlerinde kullanılmaktadır.

Bir de hepimizin bildiği gibi hyaluronik asit dolgular bulunmaktadır. Burada önemli olan “cildimizi gençleştirelim” derken onu saldırgan hale getirmemek, yani cildi tanımadığı bir madde ile baş başa bırakmamaktır. Amaç her zaman eksik neyse onu dozunda ve doğru aralıklarla yerine koymak olmalıdır. Hyaluronik asit, çok uzun bir süredir hem cilde hem eklem aralığına enjekte edilerek kullanılmaktadır. Dünya ilaç endüstrisi bakımından onayları almış ve sağlık açısından risk taşımadığı kanıtlanmıştır. Hatta ağızdan alınabilen korunaklı kapsül formlarını, kollajen üretimine katkısı olması bakımından eczanelerde de görmekteyiz.

Bir dermatolog olarak hyaluronik asit hakkında literatür taradığımda, cilde sağladığı faydalar hakkında 30 binden fazla  makalenin olduğunu gördüm. Bunların arasında; hızlı yara iyileşmesi, dokunun canlanması, cilt hücrelerinin kendini yenilemesi ve üretimini arttırması sayılabilir.

Dolayısıyla dolgu eritme işlemi yapıyorsak, ya enjekte edilen bölge ya da kullanılan dolgu maddesi yanlıştır. Cilt de bu duruma reaksiyon göstermiştir. Daha derine verilmesi gereken dolgu yüzeye yapıldığında, istenmeyen yerlere göç etmesi de söz konusudur. Bu da dalgalı bir görünüme neden olabilir.

Doğru Dolgu Malzemesi Hangisidir?

Kendi yüzüme de uyguladığım için net olarak söyleyebilirim ki dolgu seçimi yapılacaksa bu Hyaluronik asit olmalıdır. Mutlaka en iyi ürünler kullanılmalı, işinin ehli ve tecrübe sahibi kişilerce yapılmalıdır. Ayrıca dolgunun yapılacağı bölge, derinlik ve mimikler ile olan dinamik ilişkisi hesaplanmalıdır.

Hangi amaçla Hyaluronik asit enjekte edilecekse; kullanılan malzemenin kullanım süresini, ciltte yaratacağı dirileşme ve kalınlaşma miktarını da öngörmek gerekir. 18 aylık etki süresi bittiği anda hemen dolgu yapmak da doğru bir yaklaşım değildir. Mutlaka kişinin ihtiyacına göre kombine tedavilerden faydalanılmalıdır. Özellikle iğneli radyo frekans yöntemlerinin doku iyileştirme mekanizması günümüzde oldukça yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Hastalarım enjeksiyonlardan önce mutlaka Scarlet S altın iğne ile cilt gençleştirme veya Morpheus yaparak cilt tedavilerine başlamaktadır.

Google Yorumlar