Cilt Mezoterapisi

Cildin enjekte edildiği alan ve etkilendiği tabakaların embriyolojik olarak geliştiği bölümün adı “mezoderm” olduğu için bu yönteme “mezoterapi” denmektedir. Binlerce yıl önce bazı hastalıkların tedavisi için cilde kaktüslerin dikenleri batırılıp böcek sokmaları yaptırılıyordu. Deriye bilimsel olarak enjeksiyon tekniğiyle madde verilmesine 200 yıl önce izin verilmeye başlanmıştır.

Mezoterapinin doğuşu Fransız doktor Michel Pistor’la olmuştur. Pistor, analjezik ve anestetik etkili bir maddeyi astım krizini önlemek için ven (toplar damar) içerisine vermiş ve aynı hastada tesadüfen kulak çınlaması sorununu da iyileştirmiştir. Daha sonra ise aynı hastanın talebi üzerine kulak çınlaması tedavisini bu defa lokal olarak kulak arkasındaki “mastoid” kemik üzerindeki cilde enjekte ederek benzer bir başarı elde etmiştir. Bu uygulamayla cilde lokal enjeksiyonlarla hastalık tedavileri yapılmaya başlanmıştır.

Mezoterapi kozmetik dermatolojide yüz, vücut, saçlı deride, sorun olan cilde veya anti-aging etki istenen bölgeye belirli dozlarda, belirli aralıklarla, belirli kokteyllerin enjekte edilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Uzman hekim, hastasıyla ilgili hedefine göre mezoterapinin tek başına yeterli olup olmayacağına karar verir. Bu yöntem, kombine tedaviler için de çok uygundur.

Saçlı Deride Mezoterapi

Saçlı deriye 2-4 mm derinlikte olmak üzere, saç folikülünün şaftı boyunca (saçın çıktığı gözeneğe), seri iğneleme tekniği ile uygun kokteyllerin verilmesidir. Haftada bir 4-6 seans olarak başlandıktan sonra 15 gün ara ile 2-3 seans ve sonrasında en az 3 ayda bir önerilmektedir. Tedavi kürü tamamlandıktan sonra seanslara ara verilebilir devam da edilebilir. saçların dökülmesi ile ilgili olarak öncelikle iyi bir analiz ve tetkiklerin değerlendirilmesi, sonrasında altta yatan bir problem varsa onun tedavisi veya kontrol altına alınması gerekir. Saç mezoterapisinde amaç mevcut saçın sağlığını korumak ve daha volümlü saçları hedeflemektir.

Yüzde Mezoterapi

Yüzümüzde mezoterapinin hedefi, cildimizin fabrika hücreleri olan fibroblastlara, ihtiyacı olan maddelerin verilmesini içerir. Kollajen ve elastik lifler dışında bağ dokusunun destek maddesi olan hyaluronik asit sentezinin yapımı da fibroblastlara ait olup bu hücrelerin kullanacağı malzemeleri cilde vermek mezoterapi ile mümkün olabilmektedir. Özellikle C vitamini ve aminoasitlerden oluşan ayrıca DMAE ve bazı mineralleri de içeren kokteyler bu bölgede tercih edilmektedir. Yaşa ve cildin durumuna göre 1 hafta ile 4 hafta aralıklarla en az 4 seans daha sonra ayda bir idame tedavisi olabilmektedir.

Selülit Tedavisinde Mezoterapi

Bağ dokusunun bir hastalığı olan selülit, genetik olarak yatkın kişilerde ve dolaşım problemi ile birlikte gözlenmektedir. Dolaşım düzenleyici olarak kafein, prokain; bağ dokusunu desteklemek amacıyla aminoasitlerden oluşan kokteyller tercih edilmektedir. Selülitin bulunduğu tabakada enerjiye çevrilemeyen cilt altı yağ dokusunun düzensizliği mevcuttur. Bu nedenle spor yapanlarda bile cilt altı bu problem görülebilmektedir. Bu teknikle direkt enjeksiyon sayesinde bu sorunu büyük ölçüde giderebilmek mümkün olabilmektedir.

Zayıflamada Mezoterapi

Derin yağ dokusunun tedavisinde yani yağın azaltılmasında en hızlı sonuç alınabilen yöntemdir. Ancak mutlaka ağızdan alınan kalori miktarının da düzenlenmesi gerekmektedir. Yağ hücrelerinin verdiğimiz solüsyonlara tepkisi hücre zarlarının açılması ve içeriklerini dokular arası dolaşıma bırakmaları şeklinde özetlenebilir. Bu sayede uyarılamamış yağ dokusunun harcanması tetiklenmiş olmaktadır. Solüsyonların genel içeri soya tuzu (deoxylyze) ve karnitin olmaktadır. Seans aralıkları 7-14 gün seans sayısı hedefe göre değişmektedir.

Hangi bölgeye ve ne amaçla olursa olsun mezoterapide temel olan görüş; her hastanın kendi bünyesine uygun ve özel olan kokteyllerin ehliyetli kişiler tarafından sağlık ön planda tutularak uygulanması gerektiğidir. Bu durumda uygulayıcı hekimin mezoterapi ile özel olarak ilgilenmesi ve bilgi sahibi olması beklenmelidir.

Cilt Tedavileri

Vücut Tedavileri

Google Yorumlar